Dönüşümün Eşiğinde: Türkiye Ekonomisinin 2025 Yazı

Dönüşümün Eşiğinde: Türkiye Ekonomisinin 2025 Yazı

2025 yazı itibarıyla Türkiye ekonomisi, derinleşen enflasyonla mücadele, büyüme beklentilerindeki düşüş ve siyasi belirsizliklerle şekillenen bir dönemin ortasında bulunuyor. Ancak, bu zorluklar aynı zamanda sistemik dönüşüm için fırsatlar da sunuyor.

Enflasyon ve Faiz Politikası

Enflasyon, Mayıs 2024’te %75 seviyesine ulaşmasının ardından, Temmuz 2025 itibarıyla %35’e geriledi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 24 Temmuz’da politika faizini 300 baz puan indirerek %43’e çekti ve üst koridoru %46’ya düşürdü. Bu adım, dezenflasyon sürecinin başladığını gösteriyor; yıl sonu enflasyon beklentisi %29,66 seviyelerinde.

Büyüme ve İstihdam

2025’in ilk çeyreğinde Türkiye ekonomisi yıllık %2 büyüme kaydetti; bu, hükümetin %4’lük hedefinin altında. İşsizlik oranı ise Haziran ayında %8,4 olarak açıklandı. Büyüme, iç talep ve kamu harcamalarıyla desteklense de, yüksek faiz oranları ekonomik aktiviteyi sınırlıyor.

Döviz Kuru ve Dış Yatırımcı Güveni

Mayıs ayında yaşanan siyasi kriz, Türk lirasının dolar karşısında %12,7 değer kaybetmesine neden oldu. Bununla birlikte, döviz kuru şu an için 38 TL seviyelerinde stabil kalıyor. Ancak, yabancı yatırımcıların Türkiye’ye olan ilgisi hâlâ temkinli; 2025’in ilk yarısında yaklaşık 16 milyar dolar sermaye çıkışı yaşandı.

Borsa ve Piyasa Duyarlılığı

BIST 100 endeksi, siyasi gelişmelerin etkisiyle %8,7 değer kaybetti. Ancak, TCMB’nin faiz indirimi ve kredi notunun yükseltilmesi, piyasalarda iyimserliği artırdı.

Özet

2025 yazı, Türkiye ekonomisi için bir dönüşüm dönemi olarak öne çıkıyor. Enflasyonun düşüşü, faiz indirimleri ve büyüme beklentilerindeki revizyonlar, ekonominin yeniden dengelenme sürecine girdiğini gösteriyor. Ancak, siyasi istikrarın sağlanması ve yabancı yatırımcı güveninin artırılması, sürdürülebilir büyüme için kritik öneme sahip.