Ekonomik Dalgalardan Fırsata: Türkiye Piyasasında Bugünün Kırılgan Dengesi

Ekonomik Dalgalardan Fırsata: Türkiye Piyasasında Bugünün Kırılgan Dengesi

Türkiye ekonomisi, iç ve dış etkenlerle dolu bir ortamda dengelenmeye çalışıyor. Haziran itibarıyla yıllık enflasyon %35 civarında yatay seyrederken, aylık artışlar %1–2 bandında devam ediyor. Merkez Bankası’nın politika faizi yaklaşık %49 seviyesinde ve Temmuz ayının sonlarında 250 baz puanlık indirim beklentisiyle birlikte %43.5’e gerilemesi bekleniyor. Bu gelişme, enflasyondaki yavaşlamanın yanı sıra piyasalarda belirgin bir rahatlık hissi yaratıyor.

Döviz kuru tarafında siyasi gelişmelerin etkisi belirgin. Mart başında tutuklanan bazı yerel siyasetçiler sonrası lira kısa süreliğine %11 değer kaybetmiş, ardından piyasaya müdahalelerle kısa süreli de olsa denge sağlanmıştı. Mevcut durumda kur 39–40 TL bandında dalgalanırken, belirsizlik halen yüksek ve yatırımcılar temkinli davranıyor.

Türkiye, temiz enerji yatırımlarında kayda değer ilerleme gösteriyor. Güneş, rüzgâr ve nükleer enerji kapasitesi artarken, finansman planlarının net açıklanmaması bu süreçteki önemli kırılganlıklardan biri olarak öne çıkıyor. Aynı zamanda Çin ve Rusya ile ekonomik iş birlikleri derinleşiyor; Çin ile merkez bankası swap hattı ve Rus yatırımlarının artışı bu eğilimi destekliyor.

Yabancı sermaye hareketlerinde pozitif sinyaller var. Yıl başından bu yana 1,9 milyar dolarlık yabancı tahvil girişi yaşandı. Ekonomistler, Merkez Bankası’nın temkinli faiz indirimi politikasını destekliyor ve yıl sonunda faizin %36 seviyesine kadar indirilebileceğini öngörüyor. Doğrudan yabancı yatırımda da yükseliş devam ediyor; özellikle enerji ve teknoloji alanlarında altyapı yatırımları öne çıkıyor.

Piyasalar ayrıca finansal sistemdeki adli olaylara karşı da duyarlı. Borsa İstanbul’da kısa vadeli oynaklıkları artıran gelişmelerden biri, sık sık gündeme gelen piyasa manipülasyon soruşturmaları oldu. Böyle olaylar yatırımcı güvenini zayıflatma potansiyeline sahip.