Piyasada Bugün: Enflasyon, Siyasi Risk ve Enerji Dönüşümü

Türkiye Ekonomisinde Öne Çıkan Gelişmeler

Türkiye’de ekonomik dalgalanmalar, hem iç politik riskler hem de makroekonomik göstergelerle şekilleniyor. Kısa süreli Türk lirası mevduatları ve para piyasası fonlarına uygulanan stopaj oranı, Haziran sonunda artış gösterdi. Bu değişiklikle birlikte en erken vadeli TL hesaplardan alınan vergi oranı %17,5’e çıktı. Amaç, dolarizasyona karşı TL tasarruflarını desteklemek olarak öne çıkıyor.

Son verilere göre enflasyon haziran ayında %35 düzeyine geriledi. Aylık enflasyon artışı %1,37 oldu ve bu, yaklaşık altı ayın en yavaş aylık yükselişi. Bu gelişme, Merkez Bankası’nın yakın vadede büyük faiz indirimine gitmeyeceğini, temkinli para politikası duruşunu koruyacağını işaret ediyor. TCMB, yıl sonu itibarıyla enflasyonu %24’e çekmeyi hedefliyor; ancak şu anda %35’e yakın seyreden veriler, bu hedefe ulaşmanın zor olabileceğine işaret ediyor.

Siyasi gelişmeler piyasada hissedilmeye devam ediyor. İstanbul başta olmak üzere bazı büyükşehirlerdeki belediye başkanlarının tutuklanması, yatırımcı güveninde ciddi tedirginlik yarattı. BIST 100 endeksinde yaşanan düşüş, lira değer kaybı ve CDS primlerindeki yükseliş, siyasi risk algısının ekonomiye etkisini doğrudan gösteriyor. Bu doğrultuda döviz kurlarında 40 seviyeleri test edilirken, Borsa İstanbul’daki yerel yatırımcı hareketleri de artıyor.

Enerji tarafında ise Türkiye temiz enerji yatırımlarında önemli bir eşik atlattı. Güneş ve rüzgâr enerjisinin toplam elektrik üretimindeki payı %30 bandına çıkarken, nükleer santralin devreye girmesine dair hazırlıklar da sürüyor. Bu dönüşüm, doğal gaza bağımlılığı azaltma ve uzun vadede enerji maliyetlerini düşürme potansiyeli taşımakta.