Türkiye Ekonomisinin Kırılgan Dengesi: Enerji Umudu, Siyasi Risk ve Enflasyon Tuzağı

Ekonomi Gündemi: İstikrar Hayali ve Kırılgan Gerçeklik

Türkiye ekonomisi, enerji dönüşümü, enflasyon sabitlemesi ve siyasi riskler arasında dengede yürümeye çalışıyor. Ancak perde arkasında oynanan oyunlar, görünenden çok daha karmaşık.

🌱 Enerji Dönüşümü: Göz Alıcı Görünüyor, Ancak Maliyet Bilinmiyor

Türkiye, temiz enerji üretiminde dikkat çekecek adımlar atıyor. Güneş ve rüzgâr üretimi, doğal gazı ilk kez geride bırakırken, nükleer santralin devreye alınması zamanlanıyor. Batarya depolama kapasitesinin 2030'da 80 GWh olması planı önemli ama maliyet ve altyapı bilgisi paylaşılmıyor. Temiz enerji bir umut sunarken, dönüşümün yükü tüketiciye mi yoksa gerçek ekonomik toparlanmaya mı hizmet ediyor, sorgulanmalı ScienceDirect.

📉 Enflasyon Geriliyor, Ama Nereye Kadar?

Haziran’da yıllık enflasyon %35.05’e kadar geriledi, aylık bazda ise önceki aylara göre ciddi zayıflama yaşandı. Ancak ekonomistler hâlâ yıl sonu için %30–32 bandını konuşuyor. Enflasyon ciddi bir direnç gösteriyor; Merkez Bankası’nın hedeflediği %24'e ulaşmak, daha sıkı ve uzun süreli politikalar olmadan zor görünüyor .

🏛️ Siyasi Risk: Ekonominin En Büyük Tetikleyicisi

Siyasi istikrarsızlık, piyasa güvenini sarsıyor. İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla döviz rezervlerinin satışa çıkması, liranın değer kaybı ve BIST’te ciddi düşüş yaşanması gibi gelişmeler gösteriyor ki, siyasi kararlar doğrudan ekonomik kırılganlığı alevlendiriyor. Yabancı kurumlar, hukuk devleti vurgusu yaparak yatırımcı güveninin tekrar devreye girmesini şart koşuyor .

💰 Merkez Bankası: Temkinli Duruş, Ama Beklentiler Belirsiz

Merkez Bankası hâlâ yüksek politika faizi ile mali dengede durmaya çalışıyor. Fakat piyasa faiz inyeceğini varsayarak fiyatlama yapıyor. İki yüzü bir arada yaşayan bir ekonomi var: Enflasyonu düşürme isteği ile siyasi müdahalelere karşı savunma refleksi aynı anda yaşanıyor .

📉 Yabancı Yatırım: Teşvik mi, Uzaklaşma mı?

Enerji ve temiz üretime ilgi artarken, siyasi belirsizlik yabancı şirketleri zorluyor. Ticari birlikler ve yatırımcılar çekimser hale geliyor; yatırımlar askıya alınıyor. Türkiye, küresel enerji stratejisinde partner olurken, ekonomik güven açısından dışlanabilir bir zemine doğru ilerliyor .