Yatırım Rotası: Olumlu Tahvil Girişleri, Borsa Teknik Sinyalleri ve FDI Dalgası
Yabancı tahvil ilgisi, Borsa İstanbul’un teknik görünümü ve doğrudan yatırımlarda dikkat çeken artışla birlikte Türkiye yatırım ortamını derinlemesine analiz ediyoruz. Getiri ve risk dengesini doğru kurmak için güncel tablo burada.
7/16/20252 min read
Yatırım Rotası: Olumlu Tahvil Girişleri, Borsa Teknik Sinyalleri ve FDI Dalgası
Türkiye'nin yatırım ortamı, bugün yüksek faiz politikası, borsadaki teknik gelişmeler ve doğrudan yabancı yatırımların yeniden canlanmasıyla dikkat çekiyor. Özellikle enflasyonun düşüş eğilimine girmesi ve Merkez Bankası’nın temkinli ama kararlı adımları, hem yerli hem yabancı yatırımcıların yönünü yeniden Türkiye’ye çevirmesine neden oldu.
Yabancı yatırımcıların Türk tahvil piyasasına ilgisi gözle görülür düzeyde arttı. Yıl başından bu yana yaklaşık 1,9 milyar dolarlık yabancı girişi gerçekleşti. Bu hareketin büyük kısmı kısa vadeli tahvillere odaklanmış durumda. Sadece bir haftada 1,2 milyar doların üzerinde bir giriş olması, Türkiye'nin faiz indirimi ve dezenflasyon sürecinin yatırımcılar tarafından yakından izlendiğini gösteriyor.
Borsa İstanbul cephesinde ise BIST 100 endeksi 10.000 puanın üzerinde kalmaya devam ediyor. Yıllık performansı yüzde -1,6 civarında olsa da, son aylardaki toparlanma güçlü. Teknik göstergelere göre endeksin 200 günlük hareketli ortalama üzerinde kalması, yatırımcılar için güven unsuru oluşturuyor. Ancak RSI gibi aşırı alım göstergeleri kısa vadede bir düzeltme ihtimaline de işaret ediyor. Bu yüzden portföylerde çeşitlendirme ve risk yönetimi daha da önem kazanıyor.
Tahvil piyasasında dikkat çeken bir başka nokta ise TLREF bazlı enstrümanlarda sunulan yüksek getiri oranları. Yüzde 50’ye varan reel getiriler, hem kurumsal hem de bireysel yatırımcılar için kısa vadeli cazip bir alan oluşturuyor. Ancak bu yüksek getirilerin sürdürülebilirliği, para politikası patikasına ve enflasyonun kalıcı olarak düşüp düşmeyeceğine bağlı.
Doğrudan yabancı yatırımlarda da ciddi bir canlanma yaşanıyor. İlk çeyrekte açıklanan verilere göre FDI, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 89 artarak 13 milyar dolar seviyesine yaklaştı. Bu yatırımlar özellikle enerji, teknoloji ve altyapı sektörlerinde yoğunlaşıyor. Yani artık kısa vadeli spekülatif yatırımlar yerine, daha kalıcı ve üretken sermaye hareketleri öne çıkıyor.
Türkiye ekonomisinin 2025 genelinde düşük büyüme temposuna rağmen, yatırım tarafında fırsatlar oldukça dikkat çekici. Enflasyonun düşme eğilimi, rezerv yönetimindeki toparlanma ve yabancı ilgisinin yeniden canlanması, yatırımcı psikolojisinde olumlu bir atmosfer yaratıyor. Ancak siyasi riskler, kur dalgalanmaları ve küresel faiz ortamı hâlâ dikkatle izlenmeli.
Sonuç olarak yatırımcının bugünkü portföy stratejisi; kısa vadeli yüksek getirili enstrümanlar ile orta vadeli hisse yatırımları arasında bir denge kurmak, jeopolitik gelişmeleri göz önünde bulundurmak, ve döviz pozisyonlarını aşırıya kaçmadan yapılandırmak üzerine kurulmalı. Yatırım, sadece bir getiri aracı değil; aynı zamanda stratejik bir pozisyon alma biçimidir.
Finans
Finansal gelişmeler için güncel bilgiler sunuyoruz.
@finanshub.net
© 2025. All rights reserved.